Tükenmişlik Sendromu

Tükenmişlik Sendromu
Gülbeniz Akduman

Tükenmişlik Kavramı:

Son dönemin en popüler konularından biri “Tükenmişlik” ile ilgili farklı kaynaklardan bir derleme sizler için…

Tükenmişlik kavramı ilk olarak 1974 yılında Freuden Berger tarafından “başarısızlık, yıpranma, enerji ve güç kaybı veya insanın iç kaynakları üzerinde karşılanamayan istekler sonucunda ortaya çıkan bir tükenme durumu” olarak tanımlanmış ve son 20 yıldır farklı iş alanlarında konu ile ilgili birçok araştırma yapılmıştır (Izgar, 2001, s.1).

Maher ise tükenmişliği “psikomatik hastalığı, uykusuzluğu, iş ve müşterilere karşı negatif tutumu, işe gelmemeyi, alkol yada ilaç kullanımını, suçluluğu, kötümserliği, ilgisizliği ve depresyonu içeren kompleks bir sendrom” olarak tanımlamıştır. Spanial ve Caputo (1979) ‘ya göre de tükenmişlik “iş ve özel yaşamdaki stres ile baş edebilme konusundaki yetersizlik” olarak tanımlanmıştır (Sürgevil, 2006, s.5).

Shirom (1989) ‘a göre tükenmişlik “bireysel düzeyde olumsuz duygusal bir yaşantıyı kapsayan, kronik ve sürekli yaşanan bir duyguya dayanan bir olgu” olarak kabul edilir. Tükenmişliği daha geniş bir anlamda ifade eden Cardinell (1981) ise tükenmişliği “insanın hayatında ortaya çıkan ciddi bir rahatsızlık belirtisi; orta yaş krizi” olarak tanımlamıştır. Bu bağlamda alanda yapılan çok sayıda araştırmanın, birçok insanın 35-50 yaşlar arasında yaşamak zorunda olduğu, kariyer ve statü kazanma isteği başta olmak üzere, sosyal içerikli bazı problemler nedeniyle bunalıma girdiğini ortaya koyduğunu ifade etmiştir (Izgar, 2001, s.2).

Tükenmişlik kavramı bireyler ve örgütler açısından işten ayrılma, işe devamsızlık, verimliliğin düşmesi, iş doyumsuzluğu, psikosomatik rahatsızlıklar, uykusuzluk, alkol ve ilaç bağımlılığı ve evlilik-aile yaşantısında sorunlar gibi olumsuz sonuçlar oluşturabileceği için kritik önem taşımaktadır (Torun, 1995, s.8).

Okumaya devam et

Perakende Mağaza Çalışanları Önce Adalet İstiyor!

Perakende Mağaza Çalışanları Önce Adalet İstiyor!
Gülbeniz Akduman

Uygun ürünü, uygun yerde ve uygun zamanda hazır bulundurarak müşterilere sunan ve satışı gerçekleştiren işletmelere “perakendeci” adını veriyoruz. Evimize aldığımız buzdolabından, üzerimize aldığımız kıyafetlere ve çocuğumuza aldığımız oyuncağa kadar ihtiyacımız olan tüm ürünleri perakende mağazalarından temin ediyoruz. Müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak isteyen perakende mağaza sayısı da her geçen gün artıyor. Mağaza sayıları arttıkça buna paralel olarak rekabet de artıyor. Müşteriyi mağazaya sokup, mağazada zaman geçirmesini ve sonucunda da ürün almasını sağlamak için firmalar türlü türlü pazarlama aktiviteleri düzenliyorlar. Mağaza içinde cafe açan var, mağazada konforlu koltuklar koyup dinlenmelerini sağlayanlar, çocuk oyun alanları yaratanlar, mağaza ortamını müşteriyi etkileyen parfümlerle kokutanlar var, var da var, bu liste uzar gider… Okumaya devam et

Mağaza Atmosferi Yaratmak

Mağaza Atmosferi Yaratmak
Gülbeniz Akduman

Bir mağazada iyi bir atmosfer oluşturmak sadece görsel tasarım, ışık, renk, müzik vb. unsurlarla sağlanmaz. Aynı zamanda mağaza personelinin fiziksel görünümü satın alma atmosferine önemli katkılarda bulunur. Çalışanların ilk temas ettiği kişiler olan mağaza çalışanlarının dış görünüşü müşteriler üzerindeki ilk izlenimi oluşturur ve aynı zamanda satışın tüm aşamalarını destekler.
Mağaza personeli, satışına yardımcı olduğu ürünle uyum içinde olmalı, sattığı ürüne inanmalıdır. Buna “ürünle özdeşim” denilmektedir. Bunu sağlamanın yolu ise, mağazanın ortamı ve satılan ürünlerle uyumlu giysiler giymekten geçer. Çalışanlar, mağaza atmosferini güçlendirecek tarzda giyinmelidirler.
Örneklerle konuyu pekiştirirsek;
• Blue jean veya spor ürünler satılan bir mağazada çalışanların spor kıyafetler giymesi yerinde bir tercihtir. Örnek olarak; GAP, Bershka, Mavi Jeans verilebilir.
• Modaya bağlı değişen ve klasik ürünlerin de satıldığı bir mağazada çalışanların takım elbise veya siyah pantolon giymesi uygun olacaktır. Örnek olarak; Zara, Koton verilebilir.
• Süpermarket ve hipermarket gibi gıdaya dayalı perakendecilerde ise, temizliği simgelemesi açışından personelin açık renk kıyafetler giymesi tercih edilmelidir.
• Özellikle müşteri yoğunluğunun fazla olduğu mağazalarda çoğu zaman müşteri ile personel karıştırılabilmekte, bu da müşteride yanılmalara sebebiyet vermektedir. Personelin tek tip giyinmesi bu karışıklığı önlemektedir. Tek tip kıyafet, aynı zamanda mağaza ciddiyetini yansıtması açışından da önemlidir. Örnek olarak; Marks&Spencer, LC Waikiki, Mango verilebilir.
Peki Mağaza Çalışanları Nasıl Giyinmeli? Okumaya devam et

Eğitim Oyunları 2 Raflarda Yerini Aldı

Gülbeniz Akduman ve Zeki Yüksekbilgili tarafından hazırlanan Eğitim Oyunları kitabının ikincisi Hayat Yayınları tarafından okuyucuyla buluştu.egitimoyunlari2-190x300

Gülbeniz Akduman ve Zeki Yüksekbilgili tarafından hazırlanan Eğitim Oyunları kitabının ikincisi Hayat Yayınları tarafından okuyucuyla buluştu. Kitapta; oyunların amaçları, uygulama alanları, süresi, tavsiye edilen kişi sayısı ve gerekli malzemelerle birlikte nasıl oynandığına yer verildi.

Eğitim Oyunları 2, 14 yıl kişisel gelişim konularında farklı sektörlerde eğitim veren Gülbeniz Akduman ve bu güne kadar 15 binden fazla kişiye eğitim vermiş Zeki Yüksekbilgili’nin birikimlerinden oluşuyor. Ocak ayının üçüncü haftası raflara çıkan Eğitim Oyunları 2, eğitimlerini daha verimli hale getirmek isteyen, yeni oyunlar arayan eğitmenler için başucu kitabı olmayı hedefliyor. Eğitim Oyunları 2, katılımcıların hoş vakit geçirmelerini ve aktif katılımı sağlamaları için temalara ayrılmış 70 yeni eğitsel oyun içeriyor.

Kitabı indirimli almak için tıklayın.