Pazarlamada Frekans

Pazarlamada Frekans

Jay Conrad Levinson

Potansiyel müşterilerinizin ilanınıza her baktıklarında ne düşündüklerini ne kadar anlayabildiğinizi görmek için bir gerçeklik testi yapın.

Bir küçük işletme sahibi, yerel gazetede bir yıl boyunca haftada bir kez yayımlanacak bir ilan için zorlu bir mücadele verir ve sonunda bir sözleşme imzalar. Beş hafta sonra, sonuçlardan hiç memnuz kalmaz ve sözleşmesini iptal eder.

Beş haftada beş ilan, pazarlama açısından yüksek frekans gibi görünebilir. Okurun ilanla beş kez karşılaşması, bir miktar kıpırdanma yaratabilir. Ne var ki, satın alımla sonuçlanacak derecede istek yaratma konusunda yetersizdir. Satışın gerçekleşmesini sağlayacak frekansın ne olması gerektiğini net olarak anlamak için, potansiyel müşterilerinizin her karşılaşmada neler düşündüklerini bilmelisiniz.

Okumaya devam et

Sizin Gerçek Rakibiniz Kim?

Sizin Gerçek Rakibiniz Kim?

Zeki Yüksekbilgili

Philip Kotler’in “10 Ölümcül Pazarlama Günahı” kitabını yayınlamasının üzerinden neredeyse 5 sene geçti. Bu kitapta, bir işletmenin yapabileceği en büyük pazarlama hataları şöyle sıralanır;

– Şirketiniz yeterince pazar odaklı ve müşteri merkezli değil,

– Şirketiniz hedef müşterilerini tam olarak anlamıyor,

– Şirketinizin rakipleri daha iyi tanımlaması ve izlemesi gerek,

– Şirketiniz hissedarları ile ilişkisini gereğince yönetemiyor,

– Şirketiniz yeni fırsatlar bulmakta başarılı değil,

– Şirketinizin pazarlama planlama süreci kusurlu,

– Şirketinizin ürün ve hizmet politikalarının sıkılaştırılması gerekiyor,

– Şirketinizin marka geliştirme ve iletişim becerileri zayıf,

– Şirketiniz verimli ve etkili planlama gerçekleştirecek kadar iyi organize edilmemiş,

– Şirketiniz teknolojiden yararlanmıyor. Okumaya devam et

Algı Savaşı!

Algı Savaşı!

Arzu Uğur

• Bizi yanıltarak irademizi ele geçirmeye çalışan bir algı savaşı yaşıyoruz. Dış dünyadan bulaşan algı virüsü uyutuyor, aldatıyor ve algımızı ele geçiriyor. Görmemiz istenenleri görüyor, yapmamız istenenleri yapıyor, küresel algının figuranı oluyoruz. Algı yeteneğimiz bozulduğu için tehlike ve felaketler bitmek bilmiyor.

• Biz insanlar dünyayı algıladığımız şekilde görür ve yaşarız. Algımız ise beynimize akan bilgi tufanıyla oluşur. Dış dünyadan akan bu bilgi birikiminin hediye ettiği sanal gözlüğün gösterdiği şekilde de dünyayı görürüz. Yıllar içinde oluşan bu pembe gözlük, bilgi kirliliği yüzünden ne yazık ki gerçeği göstermiyor ve bizi sürekli yanıltıyor. Virüs girmiş bilgisayar gibi algımız bozulmuş, zihnimiz karışık. Çağımızın önemli sorunu; algı kirlenmesi.

• Uzaktan kumanda ve cep telefonu elimizde, ekran karşısında hipnotize oluyoruz. Dış dünyanın yönettiği bir hayata bağımlı olurken, sigaradan her çeşit kötü alışkanlığa kadar, ‘elimde değil’ diye sızlanıp duruyoruz. Yönetim bizim elimizde değilse kimin elinde? Elimizden giden her şeyi dış dünyanın egemenliğine terk ederken irademiz kayboluyor, algımız yabancılaşıyor farkında değiliz.

Algıyı yöneten toplumu esir alıyor

Okumaya devam et

İnternette Var Olmak yada Olmamak!

İnternette Var Olmak yada Olmamak!

Zeki Yüksekbilgili

Önce kötü haber; 2009 yılında 47 milyon yeni web sitesi interneteki  mevcut web sitelerine eklendi. İyi haber ise, internette bulunan 250 milyon web sitesinin sadece küçük bir kısmının tanıtım faaliyetleri gerçekleştirdiği…

Eğer sitenizin birileri tarafından ziyaret edlmesini istiyorsanız, sitenizi tanıtacak ve sitenize trafik oluşturacak araçları kullanmanız gerekiyor. Bu makale, sitenize gelecek ziyaretçi sayısını arttırmak için kullanabileceğiniz araçları, maliyet ve etkinliklerine göre sınıflandırmak amacıyla hazırlanmıştır.

1-      Arama Motoru Optimizasyonu (SEO): Sitenizin arama motorundaki sıralaması, anahtar kelimeler, web sayfanızın başlığı, meta tagler ve gövde metni içeriğinin doğru kullanılmasına göre artar. Bunun yanı sıra rehberler, dizinler ve diğer sitelerin size verdiği bağlantılar da bu sıralamada daha yukarıda çıkmanıza sebep olur.  Arama motoru optimizasyonu, dışarıdan bir danışman yardımıyla yapılsa dahi çok ucuz  ama zaman gerektiren bir araçtır. Doğru kullanıldığında, arama motorlarında ilk iki sayfada bulunmanıza sebep olabilecek en etkin araçtır.

2-      Tıklama Başı Maliyet İle Reklam (PPC) veya  Google / Yahoo / MSN Üzerinde Arama İle Reklam (Paid Search):  En basit tanımıyla, sizin belirlediğiniz anahtar kelimeler ile bir arama yapıldığında, sitenizin reklamının arama sonuçları sayfasının bir kenarında görüntülenmesidir. Arama motoru, ancak kullanıcı reklamınıza tıkladığında ödeme almaya hak kazanır. Eğer doğru anahtar kelimeleri kullanırsanız ve reklamınızın bağlantılı olduğu sayfa yeterince etkileyiciyse, gerçekten trafiği arttırma konusunda başarısı tartışılmaz bir araçtır. Yüksek maliyetleri sebebiyle, uzun süreli kullanılamaz. Düzenli olarak anahtar kelimelerin doğruluğunun test  edilmesi gerekir.

Okumaya devam et