Hap Gibi Sosyal Medya İçin Önemli Rakamlar

Hap Gibi Sosyal Medya İçin Önemli Rakamlar

Dr.Zeki Yüksekbilgili

ggggYıllardır pazarlama konusunda eğitimler vermekteyim, fakat son dönemde bu eğitimler ile ilgili eğitim verdiğim kitlede önemli değişiklikler meydana geldi. Artık pazarlama eğitimlerini sadece büyük işletmelerin yöneticileri almıyor, küçük ve orta büyüklükteki birçok işletme için de pazarlama artık çok değerli hale geldi. Dolayısıyla bu işletmelerin sahipleri ve yöneticileri pazarlama eğitimlerine ciddi anlamda katılmaya başladılar. Bu eğitimler sırasında özellikle KOBİ’lerin, sayısal devrimi anlamak ve yorumlamakta güçlükler yaşadığını anladım. KOBİ yöneticileri sayısal pazarlamanın bir şeyler ifade ettiğini anlamış durumdalar ama hala geleneksel pazarlama kanallarından da uzaklaşmak istemiyorlar, bu da özellikle sosyal medya ve pazarlama ilişkisini kurgulamalarında problemler yaratıyor.

Tam da bu noktada, özellikle Türkiye’de sayısal devrim sonrası pazarlama yapmak isteyen herkes için tamamen durum tespiti amaçlı bir makale hazırlamaya karar verdim. Tüm resmi merak edenlere sadece 5 dakikada gösterebilecek, farklı kaynaklardan verileri bir araya getirerek hazırladığım, hap gibi bir makale… Eminim işinize yarayacaktır. Okumaya devam et

Eğitim Oyunları 3 Raflarda Yerini Aldı…

EGITIM OYUNLARI 3 (ON KAPAK)

Eğitimleri daha etkin, katılımcı aktif, katılımcılarla insancıl ve anlamlı bağlar kuracak hale getirmek için Hayat Yayınları tarafından basılan, Dr. Gülbeniz Akduman ve Dr. Zeki Yüksekbilgili tarafından hazırlanan Eğitim Oyunları 1 kitabı Şubat 2014’de, Eğitim Oyunları 2 kitabı da Ocak 2015’de raflarda yerini almıştı.

Yine Hayat Yayınları tarafından basılan Eğitim Oyunları 3, 16 yıl kişisel ve yönetsel gelişim konularında farklı sektörlerde eğitim veren ve eğitmenler yetiştiren Dr. Gülbeniz Akduman ve eğitmenliğinde 11 yılı dolduran, verdiği eğitimlerin daha etkili ve eğlenceli olması isteğiyle taradığı yabancı kaynakların, kültürel ve iş yapış şekli olarak Türklerinkine uygun olmaması sebebiyle bu alanda uygulamalar geliştiren Dr.Zeki Yüksekbilgili’nin birikimlerinden oluşuyor. Daha önce yayınlanan Eğitim Oyunları 1 ve 2’nin başarısı ve defalarca yeniden basılması üzerine üçüncü kitabı hazırlayan yazarlar, oyunların tamamını kendilerinin uyguladıkları, uygulaması kolay, anlaşılabilir ve somut sonuçlar çıkarılabilir olduğu için insan kaynakları uzmanları ve eğitmenlerden yoğun ilgi gördüğünü belirtiyorlar. Daha önceki iki kitaptan farklı olarak, özellikle eğitimlerin kapanış aşamasında kullanılabilecek, eğitimleri daha olumlu bitirebilmek ve akılda kalıcılığı arttırmak için kullanılabilecek olan sonlandırıcılarının da eklendiği serinin üçüncü kitabı yine 70 uygulamadan oluşuyor. Bu uygulamalar buz kırıcılar, energizerlar, yetkinlik oyunları ve sonlandırıcılar olarak sınıflanıyor.

Kitap, seçkin kitapçılar ve online kitap satış sitelerinde yerini aldı. Eğitim Oyunları 3, serinin ilk iki kitabı gibi eğitimlerini daha verimli hale getirmek isteyen, yeni oyunlar arayan eğitmenler için bir başucu kitabı olmaya devam edecek.

Marka İsmi Kökenleri ve Türleri

Marka İsmi Kökenleri ve Türleri
Murat Şaylan

Gün içinde hiç fark etmeden binlerce marka ile karşı karşıya kalıyoruz. Birlerce isim karşımıza çıkıyor. Kimileri aklımıza kolayca giriyor, kimilerini hatırlamakta zorlanıyoruz, kimilerini ise fark etmiyoruz bile…
Kötü de olsa iyi de olsa marka isimlerinin kökenlerini ve konuluş hikayelerini hep merak etmişimdir. Bu isimleri kim koyar, isim nereden aklına gelmiştir, kimlere danışmıştır, hangi isimleri elemiştir, öğrenmeye çalışırım. Zaman zaman elime geçen bu hikayelerin en ilginç olanlarını aşağıda okuyabilirsiniz.
Vakko: Vitali ve Alber Hakko kardeşlerin isimlerinin baş harfleri ve Hakko soyadının ‘kko’ kısmının birleştirmesiyle oluşan bir marka.
DYO: DYO adı, Durmuş Yaşar ve Oğulları Boya ve Vernik Fabrikaları A.Ş.’nin kısaltılmışıdır. 1954 yılında kurulan DYO, Yaşar Holding Boya Grubu’nun ilk boya fabrikası. Okumaya devam et

Marka İsmi

Marka İsmi
Murat Şaylan

Yazılarımı okuyan bir çok girişimci kuracağı firma, açacağı mağaza veya piyasaya süreceği yeni bir ürün hakkında benden isim önerisi istiyor.
İsim bulma çalışması emek isteyen bir çalışma. Boya küpüne fırçayı daldırıp duvarı boyamaya benzemiyor. Detaylı bir çalışma yapmanız gerekiyor ve bir-iki hafta sürebiliyor. Dolayısıyla isim önerisi talep edenlere bu işi bir bütçe dahilinde yapabileceğimizi söylüyorum ve genellikle film burada kopuyor. Açacağı ofiste toplantı odasına koyacağı masayı bedava alamayacağını gayet iyi bilen girişimci adayı firmasına/markasına koyacağı ismi nedense bedavaya alabileceğini düşünüyor. Her halde ofisindeki masanın marka isminden daha değerli olduğunu düşünmesinden böyle kaynaklanıyordur. Belki de çocuğuna isim koyarken hiç zorlanmadığını hatırlıyordur ve doğacak çocuğuna isim önerisinde bulunan eş-dost para istemediği için marka ismi bulmaya para ödemeyi içine sindiremiyordur.
Tabi bazı girişimci adayları da hakikaten üç parayla yola çıktıkları için isim bulmaya bütçe ayıramayacaklarını söylüyor. Onları da anlıyorum ama onlar da beni anlamalılar; zira isim bulmak için yapılacak çalışma zahmetli. Bu taleplere ücretsiz cevap verirsem evime ekmek götüremem.
Ayrıca, bir markaya isim beğenmek çok göreceli bir iştir. Genelde markanın sahipleri başkalarının önerdiği veya beğendiği isimleri markalarına koymak istemezler. İsim bulma çalışmasını nasıl yapacaklarını da bilmediklerinden paralize olurlar. Bu yüzden işi bize verirler. Bize isim çalışması yaptırtmasına rağmen markasına soyadını veya kızının/oğlunun adını veren girişimciler olmuştur. Bu yüzden bazı girişimcilerin isim bulma çalışmasını bizzat kendisinin yapması daha hayırlı olacaktır.
En iyisi; cimri girişimcilere de, bütçesiz girişimcilere de, isim babası olmak isteyen girişimcilere bir kıyak yapıp, isim bulma yöntemimi açıklamak olacak sanırım. Böylece benim kullandığım yöntemle isim bulma çalışması yaparak daha doğru marka isimleri bulabilirler. (Eeee ne demiş atalarımız; balık verme, balık tutmayı öğret)
Şimdi marka ismi bulmak için yapacağınız işlemleri adım adım sizlere açıklıyorum. Bu adımları atarak çalışırsanız çok iyi marka isimleri bulacağınızı garanti ederim. Okumaya devam et

Satış

Satış
Fatih Gümüş

Satışın onlarca, belki yüzlerce tanımını yapmak mümkündür. Zaten alan duayenleri de pek çok farklı bakış açısıyla satışı tanımlamışlardır. Tanımların ortak özelliklerine bakıldığında, hakim argümanların alıcı ve satıcı arasında yaşanan değiş tokuş olduğu görülmektedir. Usta komedyen Cem YILMAZ’ın bir gösterisinde bahsettiği parayı ver çokomeli al; yani para çokomel eğrisi satışın zihinlerde yer etmiş baskın anlamını tüm çıplaklığıyla ortaya koymaktadır. Zira, satış kabaca parayı ver malı al’dır.
Satışın ortaya çıktığı günden bu yana ne olup, ne olmadığıyla ilgili tanımları, derdi bu alana akademik katkı yapmak isteyenler tarafından çok başarılı bir şekilde ortaya konmuştur. Hali hazırda kullanılan pek çok tarif konuyla ilgili hatırı sayılır bir külliyatın adeta imbikten geçirilerek ulaşılan sadelikte ve bir o kadarda anlamsal derinliktedir.
Ancak bizim burada ele alacağımız satışın ne olduğuna, daha doğrusu ne olabileceğine dair bambaşka bir boyutu. Satış, bir kurtuluştur. Okumaya devam et