Dikkat Edilmesi Gereken Pazarlama Stratejileri

Dikkat Edilmesi Gereken Pazarlama Stratejileri / Dr.Zeki Yüksekbilgili

Bu yazımda 2023 yılında tanıtım çalışması yapmak isteyen işletmeler için kısa kısa stratejilere yer verdim. Özellikle yeni trendlerin pazarlama profesyonellerinin karar araçlarını çok ama çok fazla etkilediği bir dönem içerisinde, sınırlı kaynaklar ile etki yaratmak isteyen tüm işletmelerin bu stratejilere dikkat etmesi gerekiyor.

İlham Verici Olun

Müşterilerimiz tıpkı bizler gibi gün içerisinde binlerce mesaja maruz kalıyorlar. Üstelik mesajlar genelde birbirinin aynısı ve bu mesajların hiçbiri hareke geçirmiyor. Bizi özellikle etkileyen şeyler, ilham verici hikayeler; ilham veren insanlar, ilham veren olaylar… Aynı şekilde bizim dikkatimizi çekmeyi başaran markalar da ancak ilham veren markalar olabilir. “Markanızın ilham verici bir amacı var mı?” sorusuna eğer gerçekten anlamlı bir cevap veremiyorsanız emin olun müşterinizin de dikkatini çekemeyeceksiniz. En kısa sürede bu amacı belirleyin ve tüm kanallarınızda bu amacı paylaşın.  

Okumaya devam et

2023 Yılında Pazarlama

2023 Yılında Pazarlama – Dr.Zeki Yüksekbilgili

2023 yılı çok hızlı bir şekilde geldi. 2022 yılında hem Dünya’da hem de Türkiye’de ekonomik anlamda büyük bir sıkışıklık yaşandı. Yeni yılda da özellikle enflasyon baskısı tüm işletmeleri zorlamaya devam edecek. Bu yıl, pazarlama alanında başarılı olmak isteyen işletmeler özellikle devam eden önemli pazarlama trendlerini takip etmek zorundalar. İşte bu trendleri sizler için özetlemeye çalıştım;

Okumaya devam et

Pazarlama ve Metaverse

Pazarlama ve Metaverse – Dr. Zeki Yüksekbilgili

Son dönemde belki de en çok duyduğumuz kelimelerden biri metaverse oldu. Türkçesi ile öte evren. Metaverse, geleneksel kişisel bilgisayarların yanı sıra sanal ve artırılmış gerçeklik cihazları aracılığıyla kalıcı çevrimiçi 3 boyutlu sanal ortamları destekleyen, internetin varsayımsal bir yinelemesi olarak tanımlanabilir. Daha da geniş bir tanım ile metaverse kullanıcıların sanal profillerle temsil edildiği bir sanal alanı içerir. Bu sanal dünyalar, kullanıcı kararlarına ve alan içindeki etkileşimlere dayalı olarak gelişmeye ve büyümeye sürekli olarak devam eder. Bu evren, yeni alanların ve katılımcıların katılımıyla sürekli büyüyebilir. Meta(Eski adı Facebook)’nın kurucusu Marc Zuckerberg metaverse’i “sadece bakmakla kalmayıp deneyimin içinde olduğunuz somutlaştırılmış bir internet” olarak tanımlıyor.


Her ne kadar bu kelime hayatımıza yeni girmiş olsa da, aslında çok yeni değil, kavramı ilk kez Neal Stephenson 1992 yılında yayımladığı bilimkurgu romanı Snow Crash’de ortaya atmış, bu romanda metaverse kavramı kurgusal bir dünyayı nitelemiştir. Romanda gerçek insanların avatarlarının bulunduğu üç boyutlu sanal bir dünyaya Metaverse ismi veriliyordu. Nitekim metaverse kavramı, ortaya atıldığı ilk dönemlerde aşırı abartılı ve spekülatif bir gelecek perspektifi olmakla eleştirilmiştir.


Metaverse kavramının bu kadar popüler olması ve aslında hayatımızda bu kadar hızlı kabul görmesinin temelinde yatan olgu eş zamanlılık; yani sanal ve gerçek evrenler arasında bir ayrım olmaması, kullanıcıların gerçek evrende yer alırken aynı anda avatarı sayesinde sanal evren içerisinde yer alma şansına sahip olmaları… Bir kullanıcı istediği anda dünyanın herhangi bir yerindeki konsere gidebilir, istediği kişilerle sosyalleşebilir.

Okumaya devam et

Pandemi, Elektronik Ticaret ve Perakendecilik

PANDEMİ, ELEKTRONİK TİCARET VE PERAKENDECİLİK

Prof. Dr. A. Ercan GEGEZ

Kaynak: https://www.ekonomidunya.com/yazarlar/prof-dr-a-ercan-gegez/pandemi-elektronik-ticaret-ve-perakendecilik/2411/

Artık ne zaman yazı yazsam, lafı bir şekilde pandemiye bağlamadan geçemiyorum. Aslında bunu hiç de hoşlanarak yapmıyorum. Pandemiden bağımsız bir yazı yazmak istiyorum ama bizi öylesine etkilemiş ki yazmak için düşündüğünüz herşeye dokunduğunu görüyorsunuz. Bu yazı da biraz perakendecilikten bahsetmek istedim. Pandemi sürecindekiperakende gözlemlerimden bahsetmek istiyorum.

Öncelikle internet çıktı çıkalı perakende için hiç bu dönemde olduğu kadar önemli olmamıştı. Pandemi, elektronik ticareti şaha kaldırdı. The Economist dergisine göre aslında bunun öncesinde de bazı işaretler vardı. Elektronik ticaretin nasıl algılandığı önemli hale geldi. Elektronik ticaret geçmişte sadece diğer perakende kanallardan biri olarak görülürken, artık diğer kanalların tamamlayıcı gücü olarak görülmek zorunda.

Özellikle pandemi döneminde elektronik ticaret kanalına sahip firmalar daha az zarar gördü. Artık elektronik ticareti seçeneklerden biri gibi gören yaklaşımın işlemeyeceği ve bu yaklaşıma sahip perakendecilerin yavaş yavaş sıkıntıya düşeceği açık. Elektronik ticareti geç farkeden IKEA, bu şoku iş yapma modelini yeniden tasarlama fırsatı olarak kullanmaya başladı.

 Mark Pilkington’un Retail Therapy adlı muhteşem kitabı geçmişte perakendecilikteki en büyük başarılardan birini süpermarketlerin ortaya çıkışıyla tezgah arkasındaki ürünleri tezgahın önüne koyarak, müşterileri self servis sistemini getirip satmak olarak vurguluyor. Ayrıca kabaca süpermarket sisteminin yüksek sermaye ihtiyacı gerektirmesi nedeniyle önemli bir pazara giriş engeli oluşturduğunu vurguluyor.
Müşterinin ürünü alıp çıktıktan sonra süpermarketin müşteri ilişkisini kestiğini ve şikayetleriyle bile ilgilenmediğinin altını çiziyor.
Ne de olsa ürün süpermarketin değil.

Süpermarket sadece aracı. “Sıkıntı varsa markaya tüketici arasında” şeklinde bir bakış açısı. Pilkington elektronik ticaretin bu sistemi yerle bir ettiğini söylüyor kitabında. Elektronik ticarette fiziksel perakendeciliğin katlandığı birçok maliyetten tasarruf ederek daha fazla ürün çeşidi, daha uygun fiyatlarla hizmet verilebiliyor.

Elektronik ticaret pandemi döneminde önem kazandı ama fiziksel perakendeciler de pes etmedi. Bunların pandemi dönemindeki performanslarını çok iyi bir şekilde gözleme imkanına eriştik. Bir kere herşeyden
önce mağazaya daha kapıdan girerken insan sağlığına mı yoksa kendilerine mi önem veriyorlar hemen görebiliyorsunuz. Geçenlerde Apple satıcısı Troy bilgisayarın Kanyon mağazasına gittim. Kapıda kırmızı bir şeritle mağazaya sınırlı sayıda kişi kabul ediyorlardı. Hatırı sayılır bir kuyruk vardı kapıda. Zevkle kuyruğa girdim. Sosyal mesafeye dikkat ederek.

Sanki başta rahatsız edici gibi gelen bu uygulamanın sizin sağlığınız için yapıldığını hissedince dert etmemeye başlıyorsunuz. Bir de içerideki müşteriler dışarıda bekleyen insanları düşünüp mağaza içinde biraz daha kısa kalsalar ne kadar güzel olacak. Pandemi döneminde aslında herşeyin anahtarı “karşınızdakine saygı” olmamaya başladı.

Sokağa çıkmamayı veya çıkıldığında maske ve benzeri tüm önlemleri alarak çıkmayı kendimizi korumak kadar, başkalarının sağlığını korumak için de yapıyor olmak karşınızdakine saygının bir işareti. Geçenlerde bir öğretim üyesi arkadaşım anlatıyordu. Yaşlı bir adamcağız görmüş. Adam maske takıyormuş ama konuşurken tek eliyle maskeyi aşağı çekip konuşuyormuş, lafı bitince de maskeyi yerine yerleştiriyormuş.
Ne yapsın adamcağız da aklınca karşısındakine saygısından sesini daha iyi duyurabilmek için konuşurken maskeyi indiriyor.

Güvenliğin önemli olduğu şu günlerde perakendeciler için pandemi döneminin birinci kuralı mağaza içi sağlık önlemleri için mağaza personelinin eğitilmesi ve her türlü diğer önlemlerin alınması.
Artık her mağazada el dezenfektanı görüyoruz. “Bana dezenfektanını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.” Bu dezenfektanları çok seviyorum. Keskin kokulu hastane tipi olanlara bayılıyorum.
Neredeyse her alışveriş merkezi ve mağazada değişik türleri kullanılıyor. Bazılarının pek işe yaramadığı o kadar belli ki.

Sanki ucuz olduğu için alınıp oraya konmuş gibi. Geçenlerde çok sevdiğim bir mağazaya gittim. Hemen dezenfektan kullandım. Çamaşır suyu kokuyordu. Muhtemelen suyla seyreltilmişti. Muhtemelen işe de yarıyordu ama süet ayakkabıma sıçradı. Artık ayakkabıma her bakışımda mağazayı hatırlıyorum. İnanın bu bile çok önemli. Bizim pazarlamada mağaza atmosferi dediğimiz bir kavram var. Mağaza atmosferini oluşturan unsurlardan biri de koku. Hani bazı mağazaların kapısının önünden gerçerken buram buram güzel kokular gelir ya. Şimdi ben o mağazayı  çamaşır suyu kokusuyla hatırlıyorum.

Dezenfektan kokusuyla bile mağazayı ilişkilendirebiliyorsunuz. Çünkü artık mağaza atmosferinin bir parçası haline geldi.Bir de bazı mağazalarda gördüğünüz basınca zorlukla birkaç damla akan aletler var. Sanki dezenfektan tasarrufu için özel üretilmiş. Bazen “pazarlama hocası olduğum için mi bu kadar detaylı bakıyorum herşeye, yoksa benim gibi düşünen başka müşteriler de var mı” diye merak etmiyor değilim.

Zaman zaman çok uzun yıllardan beri faaliyet gösteren restoranların kapandığını görmeye başladım. Bu da pandemi seyrinin bu şekilde devam etmesi durumunda ekonomik kötüleşmenin firmaları daha çok etkileyeceğini gösteriyor. Hizmet sektörü büyük sıkıntıda. Pandemi dönemi firmalara hiç yaşamadıkları tecrübeler yaşatmaya devam ediyor. Umarım herşey yakın gelecekte daha güzel olur.

2017 Yılı Pazarlama Trendleri

2017 Yılı Pazarlama Trendleri
Dr.Zeki Yüksekbilgili

http://www.zeki.yuksekbilgili.com

Her yıl olduğu gibi, bu yıl da pazarlama trendlerinin neler olacağını içeren bir yazı yazmak gerekti, zira çevremde birçok kişi bu soruyu daha şimdiden sormaya başladı bile…
2017 yılında pazarlamada aktif olarak konuşacağımız yeni trendleri sıralamaya başlamadan önce, Socialnomics’in yazarı Erik Qualman’ın 2017 yılı ile ilgili söylediklerini hatırlamakta yarar var;
• Dünya nüfusunun yarısından fazlası 30 yaşının altında.
• Milenyum neslinin %53’ü “koku duygunu mu, teknolojini mi (internet, cep telefonu, bilgisayar vb.) feda ederdin?” sorusuna “koku duygumu kaybetmeyi tercih ederdim” diye yanıt veriyor.
• 2016 yılı sonu itibari ile Satın alma kararlarının %93’ü sosyal medyadan etkileniyor.
• 2018 yılında mobildeki her şeyin 2/3 si video olacak.
• 2016 yılı itibari ile mobil cihazı olan insan sayısı, diş fırçası olan insan sayısından daha fazla.
• Artık her üç evlilikten biri onlineda başlıyor.
İşte böyle bir dünyada pazarlama trendlerinin dijital pazarlama ile ilgili olması da kaçınılmaz! Gelelim asıl konumuza; işte 2017 yılında etkin olacak pazarlama trendleri;
• Uzun zamandır tartışılan sosyal medyada olmak konusu artık tamamen sonuçlandı; pazarlama yapan hiçbir organizasyon için sosyal medyada olmak ya da olmamak diye bir seçenek yok. Bu günün dünyasında tek seçenek “sosyal medyada aktif olmak”. Okumaya devam et

Sosyal Medyada Müşterilerin Katılımının Marka Değeri Üzerine Etkisi Nasıldır?

Sosyal Medyada Müşterilerin Katılımının Marka Değeri Üzerine Etkisi Nasıldır?

Sezgin Koyun
https://www.sezginkoyun.com

İşletmelerde müşteri katılımı, müşteri sadakati ve marka eşitliği yaratmanın anahtarı olarak görülmektedir (Patterson ve diğerleri, 2006; Passikoff ve Schultz, 2007). Etkili bir pazarlama iletişimi, algılanan marka değeri, marka sadakati, marka birliği ve marka bilinirliğinin artmasında pazarlama stratejilerine yardımcı olacaktır. Oysa sosyal medyada “izlemek, paylaşmak ve yorum yapmak” marka bilincini ve aynı zamanda marka imajını yaratan faaliyetlerdir. Ayrıca, Schivinski ve Dabrowski (2015), sosyal medyada “firma tarafından yaratılmış” ve “kullanıcı tarafından oluşturulan” etkilerinin marka üzerindeki etkilerini göstermiştir. Buna göre, işletme tarafından üretilen bilgilerin yalnızca algı üzerinde etkisi vardır; bu arada, kullanıcı tarafından oluşturulan içerik marka bilinirliği, marka sadakati ve algılanan marka kalitesi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir (Schivinski ve Dabrowski, 2015). Bu nedenle, müşteri katılımı marka sonuçları için gerçekten önemlidir.
Okumaya devam et

Biz Nerelerdeyiz?

Biz Nerelerdeyiz?

Dr.Öğr.Üyesi Zeki Yüksekbilgili

http://zeki.yuksekbilgili.com

Pazarlamadaki gelişmeler büyük bir hızla devam ediyor. 2015 yılında Philip Kotler’in “Pazarlama 4.0” kitabında ortaya koyduğu gibi, yeni bir döneme çoktan girdik, girdiğimizi biliyoruz ama şirketler olarak hala gereklerini yerine getirmiyoruz…

Önce çok hızlı bir özet, “nasıl buraya geldik?” sorusunu cevaplayalım;

Pazarlamanın ilk aşaması sanayi çağında ortaya çıkan Pazarlama 1.0 olup; temel olarak hedef pazardan ihtiyaç ve talepleri dikkate almadan ürün satmaya odaklanıldığı için ürün odaklı bir yaklaşım olarak tanımlanabilir.
Okumaya devam et

Dijital Pazarlamada En Çok Kullanılan Araç Ve Mecralar

Dijital Pazarlamada En Çok Kullanılan Araç Ve Mecralar
Rafig Shahverdiyev

Sosyal Medya Pazarlaması (SMM)
SMM diğer sosyal platformlardaki hedef kitleye karşılıklı ilişkiye girerek ürün veya hizmetler konusunda bilgi verme teknolojisidir. Bu terim genelde sadece sosyal ağlarda reklam vermek olarak anlaşılsa da SMM alanına yayın yapma platformları (bloglar, vikipedi vb.), içerik paylaşımı platformları (video: YouTube, Vimeo, tanıtım: Slideshare vb.), Forum ve mesaj sistemleri (phpBB, Skype, Whastapp, Messenger vb.), sosyal ağlar (Facebook, Linkedin, Instagram vb.), mikroblogların (Twitter, statusnet vb.) yanı sıra canlı yayın servisleri (Periscope, Livestream vb.), sosyal oyunlar ve diğer mecralar dahildir. Kanal sayının çok olması ve farklı segmentlere hitap etmesinden dolayı hedef ouditoryumu seçmek ve bu oditoryuunm çıkarlarını belirlemek, sonra içeriğin hangi kanallar üzerinden yayınlanacağı ile ilgili strateji kurulması gerekiyor.
Geleneksel olarak hem Türkiye hem Azerbaycan için SMM’de en çok kullanılan Facebook, Instagram, YouTube, Twitter ve Linkedin platformlaralardır. Kasım 2016 verilerine göre Facebook ağında dünya genelinde 1,590 milyar, Türkiye’den 42 milyon, Azerbaycan’dan ise 1,7 milyon kullanıcı kayıtlı. Diğer sosyal medya platformlarındaysa Whatsapp’ın 900 milyon, Facebook Messenger’ın 800 milyon, Tumblr’ın 555 milyon, Instagram’ın 400 milyon, Twitter’ın 320 milyon, Skype’ın 300 milyon, Viber’ın 249 milyon, Line’ın 212 milyon, Snapchat’ın 200 milyon, Pinterest’ın 100 milyon, Linkedin’in 100 milyon aylık aktif kullanıcısı mevcut.
Facebook müşteriler ile bağlantı kurmak için marka ve şirketlere geniş olanaklar yaratan özel sayfa (Corporate page) sunuyor. Şu anda “Facebook ads” reklam sistemi şirketlere hem banner reklamı hem de doğal reklam (Native adverts), yani diğer içeriklerin arasında çıkan tanıtım imkanları sunuyor. Şirketler sayfa içeriklerini mobil ve web platformları kullanan ağ kullanıcılarının dikkatine sunuyor. Reklam kampanyası hedef oditoryumun sosyal ağda sergilediği aktiflik kriterlerine göre inşa ediliyor. Burada yaş, cinsiyet ve yerleşim yeri ile birlikte potansiyel müşterinin kullandığı akıllı telefonların türü, onu ilgilendiren konular, alanlar, dış ülkelere yolculuk edip etmemesi, iş sahibi olup olmadığı ve diğer faydalı bilgiler yer almaktadır.
Facebook’un 2012 senesinde 1 milyar dolara satın aldığı fotoğraf paylaşma platformu Instagram’da da aynı reklam hizmetleri uygulanmaktadır.
Profesyonel iş dünyasındakı kullanıcıların iletişim kurmasını ve paylaşımlar yapmasını sağlayan en büyük sosyal medya ağı olan Linkedin’in ise kendi özel reklam platformu ve gerekli müşteri kesimlerini hedefleme imkanları mevcut.

Gerçek Zamanlı Pazarlama (Real-time marketing)
Gerçek zamanlı pazarlamada diğer kanalların aksine sonuçlar gerçek zamanda elde edilerek, yapılan uygulama anında düzeltilerek, gerekli ayarlamalar anında yapıla bilinir. Bu özellik pazarlamada büyük ve benzersiz bir güce sahiptir. Online videolar, reklam bannerları, e-posta ve sosyal ağlardaki sayfalar dahil tüm bu kanallarda kampanyanızı başlattığınız anda kullanıcıların tepkilerini görebiliriniz.
Kampanya sırasında da alınan sonuçları iyileştirmek adına, hemen değiştire be ya düzeltebilirsiniz. Gerçek zamanlı pazarlama araçlarından başka diğer hiçbir mecra, bu esnekliği sunmamaktadır. Okumaya devam et

Dijital Pazarlamanın Adımları

Dijital Pazarlamanın Adımları
Rafig Shahverdiyev

Dijital pazarlama stratejik olarak 4 adımdan oluşmaktadır. Bunlar, Elde et (Acquire), Kazan (Convert), Ölç- Optimize et (Measure & Optimize) ve Sahip Çık, Büyüt (Retain & Grow). Bu adımlar geleneksel pazarlamadan tamamıyla farklıdır. Dolayısıyla en başta, sınırsız sayıda uyarıcı ve değişkenler içinden müşteriyi tercih yaptırmaya yöneltmekten ziyade, tüketicinin elde edilerek, kendi içeriğine yönelik bir farkındalık yaratmak üzerine odaklanılır.
Elde et (Acquire): Müşteriyi e-mailler bannerlar ve diğer online kanallar vasıtasıyla, bağlantıları tıklaması, yazı yazması, konuşması, kayıt yapması ve internet üzerinde kendi yolunu bulmasına imkân veren web siteye ya da direk satış gerçekleştirilen sayfaya çekebilmek amacıyla yapılan aktivitelerdir. E-posta Pazarlama (E-mail Marketing), Arama Motoru Reklamları (Pay Per Click), Arama Motoru Optimizasyonu (Search Engine Optimisation), Sosyal Medya Pazarlama (Social Media Marketing), Gelir Ortaklığı (Affiliate Marketing), Viral Pazarlama, İçerik Pazarlama (Content Marketing) bu aktivitelere dahil olan ana konulardır. Okumaya devam et

Dijital Pazarlamanın Avantajları

Dijital Pazarlamanın Avantajları
Rafig Shahverdiyev

Hedef kitlenin belirlenmesi ve ölçülebilirlik
Dijital Pazarlama’da hedef kitle özel pazarlama aletleriyle birkaç adımda belirlenerek, kesin sonuçlara ulaşıla bilinir. Geleneksel pazarlama yöntemlerine göre daha az maliyetlidir. Yapılan harcamaların ölçülebilir olması büyük bir avantajdır. Diğer taraftan dijital kanallarla yapılan faaliyetlerin geri dönüşü daha hızlıdır. Dijital reklamların, ana fonksiyonları olan tıklanma veya görüntülenme sayılarının kesin olarak ölçülebilmesi aynı zamanda hedef kitlenin belirlene bilmesi geleneksel reklamlarla mukayesede büyük fark yaratmaktadır. Kaybedilen ve boşa gitme ihtimali olan kullanıcı olmadığından, minimum bütçe ile maksimum verim alına bilmektedir. Dijital kampanyalar geleneksel reklamlara göre daha büyük avantajlar sahip oldukları için tercih sebebi olmaktadırlar.
İletişim
Dijital pazarlamanın en önemli hususlarından biri de interaktif iletişimdir. Tüketiciler reklamını gördükleri ürün veya hizmetle ilgili olarak e-posta ata bilir, sosyal medya yorumları, site içi online müşteri hizmetleri vasıtasıyla kurumlarla birebir canlı irtibata geçerek, hızla geri dönüşüm ala bilirler. Geleneksel pazarlamadaysa bu hemen hemen mümkün değildir. Geleneksel iletişim olarak bugün gelişmiş çağrı merkezleri bile dijital iletişim kanallarıyla rekabet edemezler. Dünyaca ünlü “McKinsey&Company” araştırma şirketi dijitalleşmenin müşteri hizmetleri ve memnuniyetindeki rolüne ait 2015 yılında yaptığı araştırma sonuçlarını açıklamıştır. Araştırmada geleneksel müşteri iletişim araçları ile dijital iletişim araçlarının yarattığı müşteri memnuniyeti derecesi karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak dijital iletişim araçlarının müşteri memnuniyetinin sağlanmasında daha etkili bir rol oynadığı, dijital araçların geleneksel vasıtalardan yaklaşık yüzde 33 etkili olduğu ortaya çıkmıştır. Okumaya devam et