Müşteri Memnuniyeti

Müşteri Memnuniyeti
Gülbeniz Akduman

MÜŞTERİ KİMDİR?
İşimizin asıl amacı ve var olmamıza borçlu olduğumuz tek ve en önemli merciidir.
Müşteri; içtiğimiz çayın, bindiğimiz servisin, kullandığımız bilgisayarların ,maaşlarımızın ödenmesini sağlayan tek ve en önemli kaynaktır.
M-Ü-Ş-T-E-R-İ

M EMNUNİYET
Ü RETKENLİK
Ş ANS
T EŞEKKÜR
E MPATİ / EKİP ÇALIŞMASI
R AHATLAMA
İ LGİ

MEMNUNİYET: Müşteri aldığı hizmetten memnun olmak ister.
ÜRETKENLİK : Müşteri beklentilerinin karşılanması için üretkenlik bekler.
ŞANS : Müşterinin tercihi olmak bizim için şanstır.
TEŞEKKÜR : Tercihinin sonunda bizden teşekkür bekler.
EMPATİ / EKİP ÇALIŞMASI : Müşteri anlaşılmak ister, beklentilerinin karşılanması ise ekip çalışması gerektirir.
RAHATLAMA: Sorunlarını aktardığında, çözüme ulaşmasını ve rahatlatılmayı bekler.
İLGİ: Her zaman, her koşulda ilgi bekler.

Müşteriler çalışacağı firmaları reklamları , görünümü ,duydukları teknik özelliklerinden dolayı seçerler Çoğu zaman tecrübe ettikleri firma çalışanlarının TUTUMLARI VE DAVRANIŞLARINDAN ÖTÜRÜ ŞİKAYETLERİNİ BELİRTMEDEN TERK EDEBİLİRLER..

MÜŞTERİNİN BEKLENTİLERİ

Okumaya devam et

Böyle Gelmiş Böyle Gitmemeli

Böyle Gelmiş Böyle Gitmemeli
Eren Gökyer

Başlık sizlere tuhaf gelmiş olabilir fakat; Türkçe’miz de “Böyle gelmiş ,böyle gider” şeklinde bir söylem vardır. “Boşvermişlik “ duygusunu içerisine barındırır. İnsanları “atalet” duygusuna yönlendirir. Bana göre bu deyim, gelişimin önünde ki en büyük engellerden bir tanesidir. Yapılan her işte, ülke yönetiminde, şirket yönetiminde, aile yönetiminde, toplumsal iletişimimizde aslında bu anlayışı yenmemiz ve artık “Böyle gelmiş, böyle gitmemeli” demeliyiz.

Alışveriş yapmak için bir mağazaya girdiğimde, mağaza çalışanının karşılama şekli, yüz ifadesi, ses tonu benim için o firmayı değerlendirmenin en önemli kriteridir. Çalışanlar firmaların vitrinleridir. İş yerinize harika bir mimari tasarım yapın, işyerinizi en son teknolojik aletlerle donatın, mağazanızı şehrin en işlek yerinde konumlandırın çalışanlarınız mutsuzsa ya da o iş için yetersizse emin olun geride kalan hiçbir şeyin anlamı yoktur. Unutmayın! İnsanlar ilk 30 saniye içerisinde sizin hakkınızda olumlu ya da olumsuz karar alırlar. Bu nedenle ilk izlenim çok önemlidir. Okumaya devam et

Müşterileriniz Sizi Seviyor mu?

Müşterileriniz Sizi Seviyor mu?

Jeanne Bliss

Ne dersiniz, müşterileriniz sizi seviyor mu? Ama öyle sıradan bir “müşteri tatmininden” değil, içlerinden gelip size teşekkür mektupları yazmalarından, ofiste arkadaşlarına “Yeni bilgisayarım harika; hepinize tavsiye ederim” demelerinden söz ediyorum.

Müşterileriniz size karşı bir sevgi duymuyorsa yapacak çok işiniz var demektir. Müşteri sevgisinin temelinde saygı vardır; onları sizin kurallarınızla oynamaya zorlamamanız vardır.

Çoğu şirket kolektif biçimde müşterilerinin yararına hareket edecek şekilde yapılandırılmamıştır. Çalışanlar kendi departman sınırları içinde bağımsız kararlar alır, kendi görevleri çerçevesinde başına buyruk hareket eder, rakamsal hedeflerini tutturmaya ve performans değerlendirmesinden yüzlerinin akıyla çıkmaya bakarlar. Ancak tabii ki müşteriler bir şirkette tek bir departmanla iş yapmazlar; departmanlar boyunca hareket ederek şirketin tümü ile iş yaparlar.

Müşterinin iş yapmak zorunda olduğu departmanların bağımsız hareket etme ısrarları müşteriyi zora sokar ve şirkete saygısını yitirmesine, şirketle iş yapmaktan memnun kalmamasına neden olur.

Eğer müşterilerinizi kendinize bağlamaz ve onlara saygı duyduğunuza inanmalarını sağlamazsanız müşterilerinizi kaybedersiniz. Ama endişelenmeyin; müşterilerinizin sizi sevmelerini sağlayabilirsiniz. Bunun için biraz kararlılık, biraz enerji ve çaba yeterlidir.

Başlamak İçin On İpucu

Peki, müşterilerinizin sizi sevmelerini nasıl sağlayabilirsiniz? Ben bu konuda size on ip ucu vereceğim:

1. Müşteriyi engelli koşu yapmaktan kurtarın. Müşteriler; hangi konuda kiminle konuşacaklarını, nasıl konuşacaklarını, hangi hizmeti nasıl isteyeceklerini bulmak gibi bir engelli koşunun karmaşık, akıl karıştırıcı ve caydırıcı olduğunu belirtmektedir. Müşterileri, bizimle iş yapabilmek için organizasyon şemamız üzerinde yollarını bulmaya zorluyoruz. Müşterinin işini başından sonuna kadar rahatça yürütebileceği bir deneyim sunmak yerine aralara engeller koyarak işiniz güçleştiriyoruz. Satış departmanı ürünü satıyor, ama Operasyon departmanının elinde müşteri gereksiniminin özellikleri bulunmadığı için müşteriye sunulan ürün kendisine uygun olmayabiliyor. Bu durumda müşteri, şikayetini bildirmek için nereyi aramalı? Satış departmanını mı? Operasyon departmanını mı? Müşteri hizmetlerini mi? Müşterinin yol haritasını sadeleştirin. Müşterinize; sizinle kendisine yarar sağlayacak şekilde iş yapmasının yollarını açıkça gösterin.

2. Müşteriyi bir görevliden diğerine dolaştırmayın. Müşteri ile ilk konuşan, onu “sahiplenmelidir”. Müşteriye, “Sizi, sorununuzun çözümü için daha fazla yardımcı olabilecek birine aktarıyorum” diyen sabırsız bir sesin karşılık vermesinden daha saygısızca bir hareket olamaz. Okumaya devam et