“Yap Sat” Değil “Sat Yap”

“Yap Sat” Değil “Sat Yap”

Prof.Dr.İsmail Kaya

Şu pazarlamanın gücüne bakın ki, ufak bir dağ kasabası gün geliyor, kendi halinde bir girişimci profesörün çabalarıyla milyarların hayatını değiştirmede rol oynayabiliyor.

Değişen dünyada kendilerine yer bulabilmek, geleceğin haritalarını önceden okuyabilmek ve dünyayı değiştirmek için iş, siyaset ve medya dünyasından binlerce insan Davos’da toplanıp, konuştular. Bir yandan olup bitenleri görmeye, bir yanda da ortalıkta görünmeye gayret gösterdiler.

Okumaya devam et

Marka Olmak Önce Kendine Güven İster

Marka Olmak Önce Kendine Güven İster

Güventürk Görgülü

Belki dikkatinizi çekmiştir, son bir kaç yıldır “bu topraklardan küresel marka çıkar mı” diye bir tartışma uzayıp gidiyor. Kimi çıkar diyor kimi çıkmaz, kimi de ha çıktı ha çıkacak diye bekliyor. Türkiye’den elbette yerel marka çıktığı gibi küresel marka da çıkar, ama yeni fikirler aramak ve kendine güvenmek konusundaki temel eksiklerimizi gidermek kaydıyla…

Yaklaşık iki yıl önce, yenilikçi araştırmaların ve kendine güvenin; kişileri, kurumları ve ülkeleri nasıl başarıya taşıyabildiğini, tam tersi bir eğilimin; yenilikçi fikirlerden uzaklaşmanın ve kendine güvensizliğin ise başarısızlığa ve bağımlılığa nasıl kapı açtığını anlatan bir kitap yayınlanmıştı.. Pazarlama ve ürün geliştirme alanlarıyla ilgilenen herkesin okuması gereken bu kitabın adı; “Huzurlarınızda Spor Anadol”du. Dünya Gazetesi editörlerinden sevgili dostumuz Aydın Demirer ve genç gazeteci arkadaşımız Özgür Aydoğan’ın birlikte kaleme aldıkları kitap, son derece akıcı bir roman üslubuyla Koç’un otomobil macerasını, Nahum Ailesi’nin otomotivle örülü öyküsünü, Otosan’ı, Anadol’u, Spor Anadol’u, Böcek’i ve hiçbir zaman seri üretim şansı bulamayan “harika otomobil” Çağdaş’ı anlatıyor. Kitabı okuyup bitirdiğinizde üretim odaklı sanayiden tasarım odaklı sanayiye doğru koşar adım ilerleyen Türkiye otomotiv sektörünün bağımsız bir marka yaratmanın eşiğine gelmişken nasıl vazgeçip geri adım attığını, cesaret ve güven eksikliğinin nelere mal olabileceğini öğreniyorsunuz. Okumaya devam et

KOBİ’lerde Pazarlama İletişimi ve Markalaşma

KOBİ’lerde Pazarlama İletişimi ve Markalaşma 

Ülkemizdeki işletmelerin yüzde 99,8’ini Küçük ve Orta Boy İşletmeler (KOBİ) oluşturmaktadır. Bu oran göz önünde tutulduğunda, KOBİ’lerin ülke ekonomisindeki rolü ve sanayimizin profilini oluşturdukları görülmektedir. Ülke sanayimizin gelişmesi, KOBİ’lerin gelişmesi ile doğru orantılı olacaktır. KOBİ’lerin ülke ekonomisindeki önemi, KOBİ’lerin bilgilendirilmesi ve geliştirilmesini gerekli kılmaktadır.

Genel olarak işletme faaliyetlerini üretim ve pazarlama olarak ikiye ayırabiliriz. Üretim, ürünün satışa hazırlanmasına kadar ki organizasyonel süreci oluşturur, pazarlama ise ürünün satışa hazır hale getirildikten sonra bir plan dahilinde dağıtım kanallarının oluşturulması ve tanıtım aşamalarını içermektedir. Bu iki ayrı süreç işletmenin hayatını sürdürebilmesi ve büyüyebilmesi için hayati önem taşımaktadır. O yüzdendir ki üretim ayağına pazarlama ayağından fazla önem vermek büyük hata olacak ve istenmeyen sonuçlar doğuracaktır. Çünkü üretilen ürünü satamadıktan sonra ürünü imal etmenin hiçbir önemi kalmayacaktır. Okumaya devam et

BT ile Pazarlama Stratejileri

BT ile Pazarlama Stratejileri

Oğuz Gel

Türkiye’de bilgi teknolojisinin en yoğun olarak kullanıldığı işkollarından biri de bankacılık. Bu sektörün, milyonlarca kişiye çok sayıda ürünü sunarken, müşteri başına birim zamanda düşen işlem sayısıyla da gerek operasyonel, gerekse müşteri ilişkileri yönetimi için BT kullanımında önder rolü oynaması da doğal. Yıllar içinde süregelen gelişmelere baktığımızda da, gerek bankalarımızdaki teknolojik altyapının oldukça güncel ve daha ileri ülkelerdeki meslektaşlarıyla kıyaslanabilir olduğunu, gerekse bunun gerçekten yoğun emek gerektiren değerli uygulamalarla desteklenip bankaların kendi müşterilerine kolaylık, hız ve hizmet kalitesi olarak yansıdığını görüyoruz. Hatta zaman zaman rastladığımız bazı örnekler, Türkiye’de sunulan bazı bankacılık hizmetlerinin teknolojide ve finans sektöründe çok gelişmiş olan ülkelerde bile bulunmadığını ortaya koyuyor. Okumaya devam et

Bir Şirketin Etkin Pazarlama Stratejisi Belirlerken Dikkat Etmesi Gerekenler

Bir Şirketin Etkin Pazarlama Stratejisi Belirlerken Dikkat Etmesi Gerekenler

Strateji, işletmenin çevresi ile arasındaki ilişkileri düzenlemesi ve rakiplerine karşı üstünlük sağlaması için, şirketin iç çevresini ve kaynaklarını harekete geçirmektedir. Bugün şiddetli rekabet içinde bulunan sektör ve ekonomilerde strateji oluşturmak ve uygulamak mutlaka gerekmektedir. Başarılı bir pazarlama yöneticisi tüketicilerin çağdaş pazarlamanın odak noktasını oluşturması nedeniyle bu kavramlara hakim olmak zorundadır.

Pazarlama stratejisi geliştirmek için önce işletmenin hedef pazarını belirleyerek pazarı bölümlenmeli sonra da bu hedef pazara yönelik olarak pazarlama karmasını (4P=Ürün, Fiyat, Tutundurma Dağıtım) oluşturmalıdır. Son yıllarda Kotler gibi pazarlama guruları 4 P’ye insan, politika, kamuoyu gibi kavramları da ilave etmiştir. Okumaya devam et