KOBİ’lerimiz Markalaşma Sürecini Başlatarak Güçlü Markalar Ortaya Çıkarabilirler

KOBİ’lerimiz Markalaşma Sürecini Başlatarak Güçlü Markalar Ortaya Çıkarabilirler

Ufuk GERGERLİOĞLU

Marka konusu gündeme geldiği zaman, kobilerimizdeki firma yetkililerimizin kafasında, markaların dış yüzünü ifade eden isim, logo, slogan gibi kavramlar belirmektedir. Markaların iki yüzü vardır. Birinci yüz, markaların görünen tarafı ile ilgilidir. Bu kısım, firma yetkililerimiz tarafından detayları ile bilinmektedir. ikinci yüze, diğer bir deyişle, görünmeyen tarafa geçince durum biraz değişiyor. Kobilerimizin, markaların bu yönüne, birincisi kadar eğilmediklerini söylemek yanlış olmaz. Aslında, bu noktada, marka danışmanlarına ve uzmanlarına  büyük bir sorumluluk düştüğü kanaatindeyim.

Bu önemli konuya, kafalarda net bir oluşum sağlayabilmek adına, somut bir örnekle başlamak istiyorum. İnsan vucudundaki dış görünümün, markaların görünen yüzüne karşılık geldiğini varsayalım. İnsan için dış görünümün ne kadar önemli olduğunu anlatmamıza gerek yok diye düşünüyorum. Aynı şey markalar içinde geçerlidir. Bir firma için markanın görünen yüzü anlamına gelen firma ismi, logo, sloganlar vs. elbette çok önemlidir. Bir de insan vucudunu ayakta tutan ruh diye nitelediğimiz bir varlık vardır. İnsan için asıl hayati öneme sahip varlıkta bu ruhtur. Ruh olmadan insan vucudunun fazla bir anlamı yoktur. Ruha sahip olmayan vucut için, ceset kavramını kullanırız. Aynı şey markalar içinde geçerlidir. Markaların görünmeyen yüzünü de, insan vucudunu ayakta tutan ruh  ile ilişkilendirmek yerinde olacaktır. Okumaya devam et

KOBİ’lerde Pazarlama İletişimi ve Markalaşma

KOBİ’lerde Pazarlama İletişimi ve Markalaşma 

Ülkemizdeki işletmelerin yüzde 99,8’ini Küçük ve Orta Boy İşletmeler (KOBİ) oluşturmaktadır. Bu oran göz önünde tutulduğunda, KOBİ’lerin ülke ekonomisindeki rolü ve sanayimizin profilini oluşturdukları görülmektedir. Ülke sanayimizin gelişmesi, KOBİ’lerin gelişmesi ile doğru orantılı olacaktır. KOBİ’lerin ülke ekonomisindeki önemi, KOBİ’lerin bilgilendirilmesi ve geliştirilmesini gerekli kılmaktadır.

Genel olarak işletme faaliyetlerini üretim ve pazarlama olarak ikiye ayırabiliriz. Üretim, ürünün satışa hazırlanmasına kadar ki organizasyonel süreci oluşturur, pazarlama ise ürünün satışa hazır hale getirildikten sonra bir plan dahilinde dağıtım kanallarının oluşturulması ve tanıtım aşamalarını içermektedir. Bu iki ayrı süreç işletmenin hayatını sürdürebilmesi ve büyüyebilmesi için hayati önem taşımaktadır. O yüzdendir ki üretim ayağına pazarlama ayağından fazla önem vermek büyük hata olacak ve istenmeyen sonuçlar doğuracaktır. Çünkü üretilen ürünü satamadıktan sonra ürünü imal etmenin hiçbir önemi kalmayacaktır. Okumaya devam et