Ağızdan Ağıza Pazarlamanın Sırları (1. Bölüm)

Ağızdan Ağıza Pazarlamanın Sırları (1. Bölüm)

Asuman Bayrak

Ağızdan ağıza pazarlamanın sırları, pazarlama topluluğu arasında genelde bilinmeyen, kabul görmeyen, unutulan ya da göz ardı edilen ilkelerdir. Büyük olasılıkla bunlar, rakiplerinizin kullanmadıkları ilkelerdir; bu nedenle de rekabette size müthiş güçlü bir araç sağlayabilir.

Pazarlamanın Beş Sırrı

1. Sır: Yaygın kanının tersine, pazarlama bütün mesleklerin en soylularından biridir. Pazarlamanın, adi ve basit bir şey olduğu fikrini kabul etmeyin.

Müşterilerinize, onların yaşamlarını güzelleştiren ve kolaylaştıran ürünler ve hizmetler sunduğunuzun farkında olun.

Ürününüzün, müşteriye sunduğu özel değeri aklınızdan hiç çıkarmayın. İnsanlara sizin ürününüzden söz ettirecek nedenleri bulup çıkarmakta size yardım edecek olan şey o ürünün değerinin yaratacağı heyecandır.

Müşterinin, sizin ürününüze sahip olmakla çok şanslı olduğunu, ona bir değer sunduğunuzu, ürününüzü satmakla müşteriye bir iyilikte bulunduğunuzu, müşterinin de o ürünü satın almakla (size değil) kendisine bir iyilikte bulunduğunu sürekli anımsayın.

Ürününüzde, insanları gerçekten ondan söz etmeye götürecek ilginçliğin ne olduğunu düşünün. Ağızdan ağıza iletişimi hızlandıracak bu gibi uyarıcılardan elinizde bol bol bulunmasını sağlayın.

Okumaya devam et

Ağızdan Ağıza Pazarlamanın Sırları (2. Bölüm)

Ağızdan Ağıza Pazarlamanın Sırları (2. Bölüm)

Asuman Bayrak

Karar Vermeyi Çabuklaştırmanın Beş Sırrı

1. Sır: Her zaman “en iyi” ürün kazanmaz. Üzerinde karar verilmesi en kolay olan ürün kazanır.

Çoğu durumda, en iyi ürünün, üzerinde karar verilmesi en kolay ürün olduğunu anlayın.

Zor bir karar verme döngüsü gerektiren “en iyi” ürüne takılıp kalmayın. Karar verme konusundaki engeller, o ürünü listenin başından çok çok aşağılara düşürecektir.

Müşteriye satış yapmayın. Onun satın almasına yardım edin. Müşterinin satın almasına yardım etmek, onun en iyi, en kolay, en az zaman alacak kararı vermesine yardım etmek demektir.

Ürününüzü, satın alınması en kolay ürün durumuna getirin. Her türlü engeli bulup ortadan kaldırın. Karar verme sürecini baştan sona, acımasızca gözden geçirin ve her türlü tıkanıklığı mutlaka ortadan kaldırın.

Bir pazarlamacının yapabileceği en etkili şeyin, karar vermeyi kolaylaştırmak, böylelikle çabuklaştırmak olduğunu anlayın. Okumaya devam et

Ağızdan Ağıza Pazarlamanın Sırları (3. Bölüm)

Ağızdan Ağıza Pazarlamanın Sırları (3. Bölüm)

Asuman Bayrak

Ağızdan Ağıza Pazarlamanın Yirmi Sekiz Sırrı

1. Sır: Satış yapma, büyük ölçüde bir yanılsamadır.

Reklamların, satış elemanlarının, broşürlerin ve adrese postalamanın, ürünlerin doğrudan satılmasını pek sağlamadığını anlayın. Bunlar, neredeyse her zaman, kişisel etkileme ya da ağızdan ağıza iletişim denen bir aracı mekanizmanın devreye sokulmasıyla etkili olur.

Ağızdan ağıza pazarlamayı, reklamların ve satış elemanlarının yaptıkları etkileri çoğaltmak için kullanmayın.

Yaptığınız şeyin, ağızdan ağıza pazarlama açısından neler getireceğini, özellikle de bu aracı ağızdan ağıza iletişim zincirini başlatmak, sürdürmek ve güçlendirmek için nasıl kullanacağınızı iyice düşünüp bulmadan hiçbir reklam vermeyin, postayla bir şey göndermeyin, bir müşteriyi telefonla aramayın.

Pazarlamanın her bir öğesini, olumlu bir ağızdan ağıza tepki zincirine yol açacağını göz önüne alarak değerlendirin.

Alışılmış pazarlamanın – en iyi durumda olduğu zaman bile – olsa olsa insanların ürününüze ilgi duymalarını sağlayacağını anlayın. Sonra bu insanlar, o ürün hakkında meslektaşlarıyla, dostlarıyla, güvendikleri danışmanlarla konuşacaklardır. Onların, ürünü satın almaları için tetiği çekecek olan şey, işte bu ağızdan ağıza iletişimdir. İnsanların ilgisi zaten uyanmış durumdaysa, alışılmış pazarlama yöntemlerine daha fazla para harcamanız, büyük ölçüde israf olacaktır. Bunu yapmak yerine, paranızı ağızdan ağıza iletişimi başlatmak için harcayın. Okumaya devam et

Pazarlamayı Tanımak, Sıfatları Tanımak

Pazarlamayı Tanımak, Sıfatları Tanımak

Prof.Dr.İsmail Kaya

Pazarlamayı tanımak, bir sanat eserine anlam yüklemek gibi bir iş. Farklı anlam ve algılamalar çağrıştırabiliyor. Bir sanat eserinin gücü, bir yandan herkeste ortak çağrışımlar yaptırabilmesinde, bir yandan da olabildiğince çok değişik anlamlara kapı açmasında yatıyor. Monolisa’nın yüzündeki ifade bize her seferinde yeni bir mesaj sinyallediği için güçlüdür, diyebiliriz. Nitekim, yüz tanıma ve yüzdeki ifadelerle duygular arasında ilişki kurma amacıyla geliştirilmiş bir yazılım kullanılarak gerçekleştirilen analizlerde bu ünlü portrenin yüksek oranda hüzün yanında bir tebessüm ve inceden bir alay da içerdiği saptanmıştı. Bu inceden alayın bir sebebi olabilir mi bilmiyorum ama, bir yoruma göre, Leonardo Da Vinci bu resmi aynada kendine bakarak yapmış.  Pazarlama bir resim gibi iki boyuta, ne de cisimler uzayında üç boyuta sığdırılacak kadar sade. Çok boyutlu ve gökkuşağı kadar “renkli” bir konu. Onun bilinen binlerce renk tonuna yeni tonlar ekleyebilmek için pazarlama yöneticileri ömür boyu çaba harcıyor. Pazarlamaya bakışın bir uzantısı olan uygulamalar da pazarlamanın özel ve farklı yönlerini ortaya çıkarıyor. Pazarlama kelimesinin başına getirilen her sıfat pazarlamanın bir başka özelliğine vurgu yapıyor. Okumaya devam et